Cinayetin Belgesi
|
|
0 yorumlar
Emniyet'in kendi arşivinde 'bulamadığı' bir belge Hrant Dink cinayetindeki devlet sorumluluğunun açık kanıtı.
Agos gazetesi avukatı Fethiye Çetin, 2008 yılında, cinayet davasının görüldüğü mahkemeden, Hrant Dink'in öldürülmeden önce tehdit edilip edilmediğinin araştırılmasını talep etti.
Mahkeme, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek sorunun yanıtlanmasını istedi. Konuyla ilgili mahkemeye gelen yanıtlar ibretlikti. Emniyet İstihbarat Şubesi Müdürü Ali Fuat Yılmazer imzalı yazıda, "Fırat (Hırant) Dink'in öldürülmeden önceki günlerde tehdit aldığını teyid eden herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır" deniyordu. Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Selim Kutkan'ın yanıtı da farklı değildi. İstanbul Emniyeti, kendi arşivindeki bir belgeyi bulamamıştı!
Gazeteci Nedim Şener tarafından kaleme alınan ve bu hafta piyasaya çıkacak olan 'Kırmızı Cuma: Dink'in Kalemini Kim Kırdı' isimli kitapta yer alan bir belge, İstihbarat Şubesi ve Terörle Mücadele tarafı ndan mahkemeye gönderilen bu yazıların gerçekleri carpıttığını kanıtlıyor. Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Aydın Türkeli imzalı 2 Mart 2004 tarihli belgede, Hrant Dink'in, Ülkücü gruplar ve gazeteyi telefonla arayan kişilerce ölümle tehdit edildiği, bu nedenle Agos bürosu ve Dink'in evi önünde güvenlik tedbiri alınması gerektiği belirtiliyor. Yani devlet, Hrant Dink'in tehdit edildiğini biliyordu... Peki Emniyet 2004'te bildiğini, 2008'de nasıl oluyor da unutuyordu?
Nedim Şener'in yeni kitabında yer alan bir belge, İstanbul Emniyeti'nin "Hrant Dink'in tehdit edildiğinden haberimiz yok" iddiasının doğru olmadığını kanıtlıyor
Cinayetin belgesi
İstanbul polisinin cinayet davasının görüldüğü mahkemeye gönderdiği "Hrant Dink'e yönelik ölüm tehdidi yoktu" savunmasını çürüten bir belge ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Aydın Türkeli'nin imzasını taşıyan 2 Mart 2004 tarihli belgede, Agos gazetesini arayan kimliği meçhul kişilerin Hrant Dink'i ölümle tehdit ettiği resmen ifade edilirken, Agos bürosu ve Dink'in evinin etrafında önlem alınması isteniyor.
Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener tarafından kaleme alınan ve bu hafta piyasaya çıkacak olan 'Kırmızı Cuma: Dink'in Kalemini Kim Kırdı' (Doğan Kitap) isimli kitapta yer alan belge, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi ve İstanbul Terörle Mücadele (TEM) Şubesi tarafından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen ve Emniyet'in Dink'in tehdit edildiğinden haberdar olmadığını bildiren iki yazısının gerçekleri yansıtmadığını ortaya çıkarıyor. Çünkü İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Aydın Türkeli imzalı 2 Mart 2004 tarihli belgede, Dink'in can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle Agos gazetesi ve evi önünde güvenlik tedbiri alınması gerektiği ifade ediliyor.
Mahkeme, 1 Mayıs 2008 tarihinde, Emniyet Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek, "Hrant Dink'in öldürülmesinden önceki günlerde tehdit alıp almadığı, eğer tehdit almışsa kaç kez tehdit aldığı hususunun etraflı biçimde araştırılarak, duruşma günü olan 7.7.2008 tarihinden önce bildirilmesi" talebinde bulunmuştu.
Bu yazıya cevaben gönderilen 24.6.2008 tarihli İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer imzalı belgede "Fırat (Hrant) Dink'in öldürülmeden önceki günlerde tehdit aldığını teyid eden herhangi bir bilgiye ulaşılmamıştır" ifadeleri yer alırken, mahkemenin aynı talebine TEM Şube Müdürü Selim Kutkan imzasıyla verilen 9.7.2008 tarihli cevapta da, Dink'in tehdit edildiğine dair herhangi bir bilgi olmadığı iddia edilmişti.
İlgili yazıda, "Konuyla ilgili Müdürlüğümüzce ve İstihbarat Şube Müdürlüğünce yapılan tetkiklerde: Hrant Dink'in öldürülmeden önce tehdit alıp almadığı ile ilgili kayıtlarımızda yapılan tetkiklerde herhangi bir tehdit aldığına dair müdürlüğümüze herhangi bir müracaatının olmadığı ve bu konuda bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır. İstihbarat Şube Müdürlüğümüzden de konuyla ilgili bilgi talep edilmiş, alınan cevabi yazıda; Hrant Dink'in öldürülmeden önceki günlerde tehdit aldığını teyit eden herhangi bir bilgiye ulaşılmadığı bildirilmiştir" ifadeleri yer almıştı.
2004'te koruma kararı alınmış
'Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' kitabı nedeniyle hakkında 32.5 yıl hapis istemiyle dava acılan Nedim Şener'in yeni kitabında yer alan ve İstanbul Emniyeti tarafından Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gönderilen belgede ise, Emniyetin yukarıda zikredilen iddialarının doğru olmadığını kanıtlayan şu ifadeler yer alıyor:
"İlimiz Şişli ilçesi Pangaltı Halaskargazi caddesi Sebat Apartmanı No 192 K. âdresinde bulunan ve haftalık Türkçe-Ermenice yayınlanan Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink tarafından kaleme alınan 'Sabiha Hatun'un sırrı' başlıklı Atatürk'ün manevi kızı merhum Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı olduğu iddiası haberi ve 'Ermeni kimliği üzerine' başlıklı yazı dizisi kamuoyunda hassasiyet uyandırmış, 26.2.2004 günü Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Levent Temiz 'Bundan sonra Hrant Dink hedefimizdir, Türk milletinin hedef tahtasındadır' şeklinde basına açıklamada bulunmuş, ayrıca Agos gazetesinin telefonlarını arayan kimliği meçhul kişilerce Hrant Dink'e yönelik ölüm tehdidinde bulunulduğu öğrenilmiştir.
Agos gazetesi ve Hrant Dink'e yönelik herhangi bir müessif olayın meydana gelmemesi için yukarıdaki adresi yazılı gazete bürosu ve Hrant Dink'in ikamet ettiği Bakırköy'deki ev adresinin çevresinde gerekli güvenlik tedbirlerinin aldırılmasını rica ederim. İmza Hakan Aydın Türkeli. 2. Sınış Emniyet Müdürü Emniyet Müdür Yardımcısı"
Şener soruyor
Nedim Şener, İstihbarat Şube Müdürü Ali Şuat Yılmazer ile Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan'ı yalanlayan belgeyle ilişkili olarak kitabında, "Bu polislere sormak gerekiyor, hadi bu belgeyi göremediniz, Agos gazetesinin önüne kadar gelen ve 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyerek Dink'i tehdit edenleri hiç mi görmediniz? Yargılandığı mahkemelerdeki linç girişimlerinde ve polis otosuyla binadan çıkarıldığından hiç mi haberiniz olmadı? Yargılandığı mahkemelerdeki linç girişimlerinde ve polis otosuyla binadan cıkarıldığından hiç mi haberiniz olmadı?.. Hadi bunu bir kenara bırakalım. Ya Trabzon İstihbarat Şubesi'nin hazırladığı raporlara ne diyeceğiz. Yasin Hayal'in Hrant Dink'e yönelik ses getirici eylem yapacağına dair İstanbul Emniyet İstihbarat'a yazdığı yazı ile "Yasin Hayal'in ne pahasına olursa olsun Dink'i öldürecek" şeklide bilgi içeren 15 Şubat 2006 tarihli İstihbarat Dairesi C Şube'ye gönderilen F4 raporunu da görmediniz mi?" diye soruyor.
Fethiye Çetin Tehditleri Anlatıyor
Nedim Şener'in "Kırmızı Cuma" kitabında, Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin'in mahkemeye verdiği bir dilekçeye de yer veriliyor. Çetin dilekçesinde Hrant Dink'in öldürülmeden önce tehdit edilip edilmediğini araştırılmasını talep ediyor. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi, 17 Haziran 2008 günü Dink'in avukatı Fethiye Çetin'in ifadesine başvuruyor. Çetin ifadesinde şunları anlatıyor:
"Ben Hrant Dink'in 2004 yılı Şubat ayından itibaren hukuki danışmanlığını yapmaktayım. Bu tarihten başlayarak Hrant Dink'in gerek telefonla gerekse bilgisayar ortamında e-mail ortamında, gerekse AGOS gazetesi önüne gelerek gösteri yapan gruplarca birçok kez tehdit edildiğini biliyorum. Kendisi bana bu yollarla tehdit edildiğini defalarca söyledi, bu tehditlerden sadece birini savcılığa bildirmem için bana iletti. Çünkü bu tehdit mektup yolu ile gelmişti.
Kendisine ve oğlu ile AGOS gazetesi çalışanı Serkis Seropyan'a yönelikti. Bu nedenle ailesine yönelik olduğundan ayrıca bu tehdit mektubunda tehdit eden şahsın kimliği ile acık adresi yazılı olduğundan savcılık kanalı ile resmi işlemlere yapılmasını benden talep etti. Ben de 2005 yılı içerisinde gelen ve ekte fotokopisi mevcut tehdit mektubuyla ilgili resmi müracaatımızı yaptım. Konuya ilişkin dilekçemiz İstanbul 14. Ağır Ceza mahkemesi dosyasında mevcuttur.
Diğer tehditlerle ilgili olarak ise genellikle tehdit edenlerin kimliklerinin ve adreslerinin belli olmamasından dolayı müracaatta bulunmamı istemedi. Hrant Dink'in öldürülmeden önce kendi kullanmış olduğu bilgisayarına internet yoluyla birçok kez tehdit içerikli e-mailler geldiğini ancak bunların muhafaza etmediğini, öldürüldükten sonra bilgisayar hard diskinin Emniyet tarafından incelemek üzere alındığından teknik inceleme neticesinde bu bilgilere ulaşılabileceğini düşünüyorum.
Ayrıca değişik internet sitelerinde Hrant Dink hakkında tehdit mesajlarının bulunduğunu kendisinin bildiğini ve kendisine ait cep telefonu ile gazetenin sabit telefonuna tehdit telefonları geldiğini ve bu tehditlerle ilgili herhangi bir kayıt altına almadığını ve Cumhuriyet Savcılığı'na da müracaatta bulunmadığını bana söylemişti."
(agos)
Etiketler: Agos , Derin Devlet , Haber , Hrant Dink , Kitap , Nedim Şener , Siyaset
0 yorumlar